Bu dünyada zenginlerin birçoğuna baktığımızda kendi tanrılıklarını ilan ettiklerini görüyoruz. Hatta
bir tanesinin ağzından duydum: “Din fakirler içindir, onların avunmaları içindir. Bizim dine ihtiyacımız yoktur.”. Bu insanların, çok parası olduğu hâlde, paraları ile orantılı, mutluluk ve huzuru bulamadıklarını gördüm. Paralarıyla istedikleri hazzı satın alıyorlar, aldıkları hazzın adını da “mutluluk’’ koyuyorlardı. Mutluluğun tanımının ne olduğunu bile bilmiyorlar!.. Huzurdan ise hiç haberleri yok! Huzursuz bir mutluluk düşünülemez. Bu sahte dünyanın sahte oyuncakları ellerinde ama mutluluk ve huzur içinde bu dünyadan ayrılamayacaklar. Çünkü onların tek isteği bu dünya. Allah da bu dünyayı onlara vermiş, onların ahiretten nasipleri olamaz. Ne dünyada cenneti buldular ne de ahirette cenneti bulacaklar. Çünkü onların kendileri tanrı!.. Cennetin kapısında “la ilahe illallah” yazar. Bu ne demektir, biliyor musunuz? Tanrılar giremez. Burada sadece ve sadece Allah vardır, ilahlar giremez. İçeriye yalnızca “la ilahe illallah’’ı tüm hücrelerine yerleştiren ve tanrılıklarını hükümsüz hale getirenler girebilir. Çünkü cennette tanrılar olamaz, sadece Allah olur. Yani Allah’tan başka kâinatta da, cennette de ilah yoktur. Kelime-i tevhit bize bunu anlatır. Onların yeri cennet olamaz. Yazık hem dünyada yanılıp kendi kurguladıkları sahte cennette yaşadılar hem de ahirette gerçek cenneti bulamayacaklar! Kısacık dünya hayatı için sonsuzluklarını tehlikeye attılar.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir