Bizim en büyük sorunumuz okumayı yazmayı öğrendiğimiz halde okumamamızdır. Sistem bizi düşünce tembeli yapmış, okuyup düşünüp idrak edemiyoruz. Hazır yiyeceklere, giyeceklere alıştığımız gibi hazır düşüncelerde kolayımıza geliyor. Kâinatı yaratan Allah bizi dünyaya niye gönderdi, bu dünyadaki yol haritamız nasıl, Allah bize Kur’an aracılığıyla ne tavsiyelerde bulunmuş, kurtuluşumuz için ne reçeteler vermiş, merak dahi etmiyoruz.
Çünkü akıl sadece nefse hizmet eder olmuş. Meal okuyanlar da birkaç sefer okumuş, kendine yeterli görmüş. Sonra nefs/ben devreye girmiş kendi kafasında kalanlara eklemeler, çıkarmalar yaparak kendine göre, yani nefs/bene göre yeni bir din ortaya çıkartmış. İnsanların çoğunluğunun yaşadığı din, kulaktan dolma dedelerinin babalarının, annelerinin aktardıkları. Onlarda çocuklarına aktarırken bazı şeyleri çıkarmış bazı şeyleri eklemiş
kendi işine geldiği gibi aktarmış her neslin farklı bir din anlayışı olmuş. Her insana göre ayrı bir din anlayışı ayrı bir tanrı anlayışı oluşmuş.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir