Ey huzur, sükûn ve rahata kavuşmuş nefis sen Rabbinden, Rabbin de senden razı olarak gir cennetime.
Fecr, 28
Ayetine mazhar olmalıyız. İşte burada bahsedilen cennet, hem dünya yaşamımızda gölge hükmünde olan hem de gözlerimizi kapattıktan sonra geçeceğimiz asıl cennettir. Biz önce dünya hayatında cenneti bulmalıyız ki dünyadan ayrıldığımızda da cennete kavuşalım. Hadis-i şerifte “Nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz.” buyruluyor. Öyleyse cennet hâlinde ölürsek o hâlde diriliriz. Şimdi yine doğru soruları sorarak, yolumuza devam edip hakikatlere doğru ilerlemeye gayret edelim. Hz. Âdem, cennetten dünyaya indirilmiş. Ancak buraya ödül olarak indirilmemiş, ceza olarak da değil!.. Bizler de şunu düşünmeliyiz: Şu anda Hz. Âdem gibi bu dünyadayız. Peki, niye? Neden buraya geldik? Bu yalnızca bir tesadüf mü, yoksa her şey anlayamadığımız, akıl erdiremediğimiz bir ilimle mi ilerliyor? Bizim bu dünyada yapmamız gereken ne? Bize ne anlatılmak isteniyor? Bu dünya bize bir ceza mı, yoksa bir fırsat mı?
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!