“La ilahe illallah’’
İdrak etmemiz gereken kâinattaki en önemli cümledir. Kısaca “İlah yoktur, sadece Allah vardır.” emektir. Çağlar boyunca kimi, peygamberleri ilah edinmiş; kimi onların peşinden gidenleri, kimi güneşi, ayı, yıldızları, tabiatı. Birçoğu da heykeller yapmış, onları ilah edinmiş. Kafalarında hayali tanrılar oluşturmuşlar, sonra da o tanrılara inanmak istemişler ve inanmışlar. Çünkü “insanlar inanmak istediklerine inanırlar, gerçeklere değil!” Örneğin bir arkadaşınız size başka bir arkadaşınızın kötü bir iş yaptığını anlatarak onun gıybetini yapıyorsa, gıybeti yapılan arkadaşınıza siz de herhangi bir nedenden dolayı kıskançlık duyuyorsanız onun o kötülüğü yaptığına inanmak istersiniz. Zaten ben onun kötü olduğunu biliyordum, dersiniz. Hemen bir başka arkadaşınıza konuyu heyecanla ileterek, gıybet halkasını genişletip yangının yayılmasına neden olursunuz. Ya da tam tersi: Birisi size falanca hastane yaptırmış veya on çocuğu okutuyormuş dediğinde onunla ilgili iyi düşünceleriniz varsa “Ben biliyordum zaten o çok iyi insandır.” dersiniz. İyilik ve kötülük kavramlarını inanmak istediğiniz gibi belirlersiniz. Kafanızda bir tanrı imajı oluşturursunuz. Benim tanrım bu şeyleri yaparsam bana kızmaz; benim tanrım sevgidir, sevgi doludur veya tam tersi benim tanrım öfkelidir. Kuralları kendiniz koyar, kendiniz bozarsınız. Kendi nefsinize göre, kafanızda size benzeyen bir tanrı yaratırsınız. Sonra kafanızda oluşturduğunuz o tanrıya tapmaya başlarsınız. Bu “ben”inizin, “ego” nuzun özelliklerindendir.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!