Allah has kullarını şöyle tarif eder. Rahmân’ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler onlara laf attığında (incitmeksizin) “Selam!” derler (geçerler).
Furkan 63
Ego bir problemdir. Önce bu problemi görebilmek daha sonra çözmek gerekir. Bir problemi de, onu oluşturduğunuz aynı bilinçle ya da düşünce yapısı ile çözmeniz imkansızdır. Tüm “büyük’’ diye nitelediğimiz kişiler egonun, benliğin, varlığın insanların manevi yükselişini engellediğini ve esas büyük problemin bunlar olduğunu tespit etmişlerdir. Bu “büyükler’’ diye nitelediğimiz kişiler diğer insanlara ayna olup bu problemi görmelerine yardımcı olmuşlardır. Çünkü hastalığın tedavisi için teşhisin doğru olması gerekir. Egoyu nefsin arkasına saklandığından görmek çok zordur. Genelde tasavvuf kitaplarında nefisten bahsedilmiş, bazılarında ise ego denilen varlık nefsin şubesi gibi gösterilmiştir. Ego dediğimiz kendindeki varlığı fark edenler, esas meselenin
bu olduğunu anlamışlar ve benliklerinden çıkarak büyük veli olmuşlardır. Cennete giremememizin önündeki en büyük engel “ego’’ diye adlandırdığımız varlığımızdan soyunamamız olacaktır. Bizler kendimizde varlık gördükçe egomuz artacaktır. Hâlbuki bizler Hak varlığıyla varız. Allah varsa biz varız. Bizim varlığımız Allah’ın varlığının delilidir. Yoktan var olmaz, vardan var olur. Sonuç olarak bizim varlığımız Allah’ındır. ‘‘Nefsini bilen Rabbini bilir.’’ sözünde nefisten kasıt varlıktır.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!