Kimi insanlar, şu anda yeni manevi arayış içerisindeler. Kimisi meditasyon yapıp rahatlamaya çalışıyor, kimisi yoga ile kendini bulduğunu zannediyor. Aslında aradıkları bir parça huzur. Kısa bir süreliğine de olsa gerçeklerden kaçıp o huzuru tatmak istiyorlar. Gerçek iman sahibininse, gerçeklerden kaçmasına gerek yok; o, her an huzurun içindedir. Yani her an meditasyon hâlindedir. Başka arayışlara yönelenler ise dünyadaki kaçak yolculardır. Kısa süreliğine gerçeklerden kaçıp huzuru aramak çözüm değildir. Çözüm, her an huzur içinde olabilmektir. Çeşitli gruplar, çeşitli terapiler artık günümüzde hızla çoğalmakta; Hint felsefeleri, gurular, spiritüel
liderler ortalıkta kol geziyor. Her gün terapiler düzenliyorlar. Bu terapiler en fazla birkaç gün onları idare ediyor. Sonra yine çöküyorlar, sonra bir daha, sonra bir çöküş daha, hiç bir zaman da aradıklarını bulamayacaklar. Çünkü bu öğretilerin hepsi, sadece egolarını kabartır. Yapılan riyazatlar bile egolarını kuvvetlendirmek içindir. Bu kendini oldum zannedenler artık süslü süslü sözler söylerler, felsefi yönü güçlü cümleler kurarlar; çevresindekiler
de onları hayran hayran izlerler, artık kendilerine oyalanacak yeni bir tanrı bulmuşlardır. Ne söylese inanırlar. Fakat zaman ilerledikçe o tanrıları da onları doyuramaz. Manevi olarak daha da açtırlar. Zamanla “Ben bile bundan daha iyi bir tanrıyım.’’ derler ve başka bir tanrı arayışına yönelirler. Günümüzde gerçeği bulabilmek adına insanlar Hindistan’a seferler düzenliyor. Binlerce dolar harcayıp aylarca orada kalıyorlar. Sonuç yine hayal
kırıklığı, yine hüsrandır. Sizin bilginiz sizi eyleme götürüyorsa doğru yoldasınız, demektir. Çevrenize bakın: Kiminin bilgisi vardır, eylemi yoktur; kiminin de eylemi vardır, bilgisi yoktur. Kur’an’ın ışığındaki en doğru yol bilgiden eyleme giden yoldur. Yani bildiklerinizle amel ve ibadet etmektir.